Nezir KIZILKAYA
nezir.kizilkaya@hotmail.com
Ekonomik alanda yaşanan gelişmeler ve pazarda meydana gelen yeni oluşumlar, rekabetin yoğun bir şekilde yaşandığı günümüz ortamını doğurmuştur. Bugün artık sadece kaliteli mal üretip pazara sürmek, başarı elde etmek ve satış yapabilmek için yeterli görülmemektedir. 21. yüzyılda artık tüm pazarlarda oldukça yoğun bir rekabet yaşanmakta ve bu rekabet ortamında üretiminden gelen liderlik gücü, yerini pazarlama ve tanıtım çalışmalarının başarısından gelen liderliğe bırakmaktadır.
Böylesi bir pazar ortamında da ticari ihtisas fuarlarına katılım, firmalara oldukça önemli avantajlar sunmakta ve hem pazarlama hem de tanıtım aktivitelerini bir arada yürütmelerine olanak sağlamaktadır. Ayrıca, ziyaretçiler fuar alanında katılımcı firmaları karşılaştırma şansına sahip olduklarından ürünlerin performans fiyat kalite, hizmet açısından üstünlüklerini ortaya koymak için önemli bir fırsat yakalanmaktadır
Firmaların kiraladıkları bu stantlar, işletmelerin kendi çalışma alanlarının bir nevi küçük birer kopyası, benzeri niteliğinde olmaktadır. Bu yüzden firmalar için katıldıkları fuarların fiziksel özellikleri oldukça önemlidir. Firma kalitesini en başta mekânsal olarak göstermek isteyecektir. Bu yüzden de fuar için oluşturulan ve seçilen mekânların, fuar paydaşlarının tamamının hem ticari hem de sosyal ihtiyaçlarına cevap verebilecek şekilde olması artık bir zorunluluktur.
Bütün mesele tam olarak bu ihtiyaçların çözüm yollarına bağlı iken fuar merkezini tıpkı şehrimizdeki gibi bir çıkmaz sokak üzerine kurmak bu yolu tümden kapatmak anlamını taşımaktadır
Devasa bir hangar ya da çadır görünümlü, dört mevsim iklimlendirme sorunu olan ve tamamen estetik kaygılardan uzak olarak düşünülmüş, daha çok 1970’li yılların panayır çadırları ile benzeşen ve Mişmiş Park içinde yer alan mevcut mekân, hiçbir albenisi olmayan yapısı ile yukarıda bahsettiğim ihtiyaçları karşılamaktan son derece uzaktır.
Batı, bu tür organizasyonlar için mekânın en önemli unsur olduğunun daha 19. yüzyılda farkına varmış, ticari hayatın gelişmesine katkı sunan nitelikli fuar merkezleri inşa ederek bu sektörün hızlı bir şekilde gelişmesini sağlamıştır. Geçtiğimiz son iki yüzyılda Avrupa’nın büyük kentleri sembol fuar merkezleri ile donatılmıştır.
Unutulmamalıdır ki fuar organizasyonları sadece organizatör ya da katılımcı firmalar açısından değil, düzenlendikleri şehir, bölge, hatta ülkeler için de olumlu sonuçlar doğurmaktadır ve mevcut durumu ile Malatya, bu pazardan payını asla alamamaktadır. Bunun büyük ölçüde mekân ile bağlantılı olduğu şehirde düzenlenen fuar katılımcıları tarafından da sık sık dile getirilmektedir.
Özellikle de kitap fuarları mekânın getirdiği dezavantajlardan kurtarılmalı, daha coşkulu, hareketli ve işlevsel bir yapıya kavuşabilmesi için bir an önce çağdaş bir mekâna alınmalıdır. Malatya, gençlerin ve öğrencilerin, yerel yönetimlerin çabaları ile “bindirilmiş kıtalar” olarak değil, gönüllü olarak coşku içinde gitmeye can attıkları bir mekâna kavuşmalıdır. Başka bir deyişle konum ve mekân, hem işletmeyi hem de tüketiciyi kendi isteği ile getirebilecek nitelikte olmalıdır.
Bunun için Malatya’da, ikinci bir “İzmir Kültür Parkı” olabilecek kusursuz bir alan mevcuttur. Altın Kayısı ile Güngör Caddeleri arasında bulunan ve 300 dönümlük bir sahayı kaplayan 100. Yıl Parkı bu alandaki her türlü ihtiyacı karşılayabilecek konumda ve niteliktedir. Son derece güzel dizayn edilmiş, ulaşım sorunu olmayan bu alan Malatya’nın yeni fuar merkezi için oldukça ideal özelliklere sahiptir.
100. Yıl Parkında yapılacak küçük dokunuşlar ile şehrin merkezinde, altyapı sorunu olmayan modern bir fuar binası yapmak, bu şehrin büyük bir ihtiyacını karşılayacaktır. Fuar organizasyonu dışında şehirde yapılacak her türlü kültürel ve sanatsal organizasyonlara da ev sahipliği yapacak bu merkezin şehre kazandırılması bir lüks değil acil bir ihtiyaçtır.

Fuarlar her zaman ekonominin ve dolayısıyla turizmin dışa açılan kapısı ve gelişmeyi yönlendiren bir vitrini konumundadır. Konu bu açıdan değerlendirildiğinde, hâlihazırda 50’den fazla coğrafi işaretli ürüne sahip Malatya’ya kazandırılacak bir “Gastronomi Fuarı” için de kusursuz bir altyapı olacaktır. Gastronominin şehrimiz turizm potansiyelinin en önemli unsuru olduğu göz önünde tutulursa, bunun Malatya için öneminin paha biçilemez olacağı oldukça açıktır.
Aynı şekilde Kayısı Festival ve Fuarlarının böylesine çağdaş bir mekânda yaşatılması, organizasyona, dolayısı ile de kayısıya kurumsal bir kimlik kazandıracak, şehrin kayısı konusunu ne kadar ciddiye aldığını ve sahiplendiğini en iyi şekilde ulusal ve uluslar arası alanda ifade edecektir.
Malatyalıların aileleri ile birlikte şehirden uzaklaşmadan, şehrin stresinden uzaklaşabilecekleri bu mekân, Malatya’ya değer katan, markalaştıran kendisine gelenlere kucak açan bir fuar merkezi olacaktır. Malatya Büyükşehir Belediyesinin, bakanlıklar ve diğer kuruluşlardan sağlayacağı finansal destek ve teşvikler ile şehre büyük katkı sağlayacak böyle bir projeyi başarılı bir şekilde sonuçlandıracağına olan inancım da tamdır.
Sadece bir fuar alanı olarak değil, kültürün ve sanatın da yaşam şansı bulacağı, her türlü etkinlikler için kullanılabilecek, estetik özellikleri ile öne çıkmış bir rekreasyon alanı, yani “100. Yıl Kültür Parkı” bu şehre çok yakışacaktır.
___________
NOT: Kapak görseli, yapay zekâ ile oluşturulmuştur.