A La Malatya
Bülent Korkmaz
deybayah@gmail.com
malatyahaber.kom sitesinin muhterem okuyucuları,
Muhterem cemaat,
6 ayda bir yazı yazarak yeryüzünün en performansı düşük sanal yazarları arasındaki yerini alan naçiz ve biçare yazarınızın size bir önerisi olacak.
Söylenmesi caiz olmayabilir, yersiz bulunabilir ama biz her ihtimale karşı önerimizi getirelim, uyarımızı yapalım.
Lütfen ülkenizin kıymetini bilin; bir yere gitmeyin, hatta oturun oturduğunuz yerde!
Sizlere, Cibutiden Eskimo ülkesine, Avrupadan Amerikaya her ülkeye yerleşme, yaşamınızı oralarda idame ettirme olanakları sunulsa bile, hiç düşünmeden, elinizin tersiyle itin.
Çünkü
Yeryüzünün hiçbir bölgesi, ülkesi, vilayeti, mezrası sizin anayurdunuz kadar renkli âdem evladına sahip olamaz. Yaşam şartlarınız ne olursa olsun, bu kadar neşeyi, gırgırı hiçbir ülkede bulamazsınız. Yeryüzünün hiçbir yerinde en saçma şeyler bu kadar doğal biçimde icra edilerek, gülmece gerçek, gerçek gülmece haline dönüştürülemez.
Lafı fazla uzatmadan, lütfen klavyenizi aşağıya doğru devam ettiriniz, diyoruz.
***
Fotoğraf yurdumun kırsal kesiminde, Aşşağı Şeher (Battalgazi) ilçesi sınırları içerisinde bir yerde çekilmiş.
Hepimizin ilk bakışta rahatça anlayabileceği gibi kırsal kesim insanımız, kendisinin ve kaysı bahçesine gelen zevatın insani gereksinimlerini karşılayabileceği bir tuvalet yapmış. Tuvaletin etrafını Doğa Anamızın estetik kaygılarına kısmen halel getirmeyecek bir özenle, tahta parçalarıyla çevirmiş. Deliğe bir de güzel taş koymuş ki,def-i hacet veya necasetten taharet işlemlerinin ardından güzelce örtülsün.
Peki, iyi güzel de alttaki beton blok nedir? Yani bunu inşa eden halkımızın değerli üyesi katı ve sıvı atıkların verileceği fosseptik çukura bağlantı mı yapmış?
Hayır
Nedir?
Bu bir borudur sevgili vatandaşlar. Ancak bu bildiğiniz borulardan değildir; işin aslı ve astarı öğrenilince boru mu bu? denilecek türdendir.
Efendim bilindiği üzere, Malatya Atık Su Arıtma Tesisi, şehir merkezinin kuzeyinde bulunan Battalgazi ilçesi Boran Köyüne tesis edilmiş ve birkaç yıldan beri faaliyette bulunmaktadır. Yaklaşık yarım milyon nüfuslu Malatyanın atık suyu belirli hatlarda toplanmakta ve işte bu borular vasıtasıyla, yanılmıyorsam, şehir merkezine yaklaşık 15 kilometre mesafedeki tesise götürülmekte ve arıtılmaktadır.
Doğal olarak bu borular güzergâhtaki bahçelerin/tarlaların içerisinden geçerek hedefine ulaşmaktadır. Yaz aylarında bazı çiftçiler yasak olmasına karşın borulardan su alarak tarla sulama yoluna gitmektedir. Bunu önlemek için ekipler sık sık kontrole çıkmakta ve cezai işlem uygulamaktadır.
Ancak bu kez gidildiğinde önce ekipleri, sonra bizleri dumur eden bir sahne yaşanmıştır.
Yurdum köylüsü, atık suyu taşıyan ve hattın belirli yerlerine konulmuş boru havalandırma deliklerinden birine A La Malatya, yani Malatya usulü şekildeki tuvaleti kondurmuştur ki, sen sağ-ben selamettir sayın seyirciler.
Yani bu, muhtemelen Balkanlar, Ortadoğu, Latin Amerika, velhasıl tüm yeryüzünde atık su arıtma borusu havalandırma deliği üzerine konuşlandırılmış tek helâsıdır. 470 sene sonra hazırlanacak güncellenmesi beklenen UNESCOnun (kendileri Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Teşkilatının kısaltılmış halidir) İnsanlığın Ortak Mirası Listesine eklenecek midir? Bu, UNESCOnun sorunudur diyor ve geçiyoruz.
Yani, sen-ben-o-biz-siz-onlar yukarıdan bırakınca, su hüppp diye katı ve sıvı nesneyi alıp götürecektir. Sifon, musluk gerekmez; tuvalet elzemdir, taharete yeltenmek sağlıklı bir düşünce değildir (bakınız aşağı).
Acaba öyle midir?
Değildir.
Bilenlerin yalancısıyız: 1400 mü 1600lük mü (milimetre) bu borunun içinde öyle bir hızlı akıntı, öyle bir basınç varmış ki, rahatlayayım derken borunun içinde oluşan basınçla haceti kaptırma riski mevcutmuş. Kaptırdığınız nesneler son sürat, fonda dönülmez akşamın ufkundayım şarkısıyla, Fırata yol alırmış, arkasından bağırmak, koşmak beyhude imiş.
Zülcelâl Hazretleri böyle bir felaketi cümlemizden ırak eylesin.
Âmin.
***
Bu yazının ana fikri: Yok.