Yanlış Biliyor, Yanlış Konuşuyor
Malatyaspor eski başkanlarından Nurettin Güven’e atfen yayın organlarına yansıyan “Şike İtirafı” başlıklı habere ilişkin malatyahaber.com yazarı Bülent Korkmaz bir açıklama yaparak, Nurettin Güven’in o tarihte başkan olmadığını, başkanın Turan Çevik olduğunu, Güven’in ise iki sezon sonra göreve geldiğini hatırlattı.
O yıllar Malatya’da yayınlanan iki gazeteden biri olan Yeni Malatya (diğeri Görüş idi) Gazetesinde futbol yorumcusu ve muhabir olarak çalışan ve o dönem Malatyaspor’u en yakından izleyen isim olarak bilinen Korkmaz bu maçla ilgili zaman geçtikçe uydurulanları “hayretle karşıladığını belirterek, “Bu maç görece çok eski bir maç değil. Kaldı ki kayıtları her yerde var. Bu maç birçok insanın hafızasında yerini halen koruyor. Malatyaspor’un o tarihte başkanı Turan Çevik idi. 24 Mayıs 1987 Pazar günü bu maç oynandığında Nurettin Güven’in adı bile ortada yoktu. Burada asıl üzücü olan Türk basınının en köklü yayın organlarının, bile çok basit bir arşiv araştırmasıyla bir yanlıştan dönmek yerine, kamuoyunu yanıltmayı tercih etmeleridir. Amiyane tabirle, nasıl olsa halkımız şike haberini okuyor, sallayalım gitsin, anlayışıdır” dedi.
Söz konusu maçın haberde iddia edilenin aksine 87-88 değil 86-87 sezonunda oynandığına dikkat çeken Korkmaz şu özetlemeyi yaptı:
“1986-87 yılına Malatyaspor Romen Octavian Popescu ile başlamıştı. 4 hafta sonunda 1 beraberlik 3 yenilgi alınınca Popescu gitti, yerine Özkan Sümer geldi. Özkan Sümer göreve gelirken yanına verilen yardımcısı Yılmaz Vural idi. O sezon ayrıca Nurettin Soykan yönetimi sona ermiş, yerine Turan Çevik gelmişti. Sümer’le tekrar çıkışa geçildi ve 4 maç üst üste kazanıldı. Her ne kadar Malatya’da Zonguldakspor bu çıkışa 1-0’lık galibiyetle dur dediyse, Malatyaspor iyi bir takım olduğunu göstermeye başlamıştı. Ligin ikinci yarısında Malatya’da Feyzullah Küçük’ün golüyle Fenerbahçe yenilerek moral yükseltilmiş; ancak Ankara’da oynanan Türkiye Kupası maçında Gençlerbirliği’ne 3-0 kaybetme ve teknik direktör Sümer ile futbolcuların yaşadığı gerginlik hocanın istifasıyla sonuçlanmış, yerine o yıllarda kimsenin tanımadığı yardımcısı Yılmaz Vural getirilmişti. Vural’la takım iyi bir çıkış yakaladı, o dönem 33 yaşında olan Yılmaz Hoca, lig beşinciliği hedefi koymuştu. Malatyaspor kendi çapında mücadelesini sürdürürken Galatasaray ve Beşiktaş şampiyonluk için yarışıyordu. Beşiktaş maçından önceki hafta Malatyaspor, Ankara’da ligin zorlu takımlarından Ankaragücü’nü farklı yenme becerisini de göstermişti ve moral üst düzeydeydi.
“Bu maç öncesi Malatya kamuoyunda Beşiktaş’a karşı antipati olduğunu söylemeliyiz, ki bunun sebebi vardı. Önceki sezonlarda küme düşmemeye oynayan Malatyaspor, Beşiktaş’a karşı haksız hakem yönetimleriyle yenilgiler almıştı. Bilhassa Malatya’da oynanan bir maçta hakem Sadık Deda’nın, Metin Tekin’in Sedat ile girdiği mücadelede resmen “uçtuğu” pozisyona penaltı çalması büyük bir haksızlık olarak görülmüştü. Yani şehir bir anlamda Beşiktaş’a dersinin verilmesi gerektiğini düşünüyordu. “
“Malatyaspor maça bu şartlarda hazırlandı. Tamamen dolu tribünler önünde oynanan maçta Malatyaspor olağanüstü bir performans sergiledi. Beşiktaş, maçın önemli bölümünde orta sahayı bile geçemedi. Büyük Metin diye bilinen Metin Yıldız Beşiktaş’ın orta sahasını darmadağın etmişti. Beşiktaş, tamamen şans eseri diyebileceğimiz tek ciddi pozisyona girdi, onda da Feyyaz’ın kaleye giden topunu Bünyamin Süral çizgiden çıkardı. Bunun dışında kaleci Yaşar Duran’ı rahatsız eden tek top gelmedi desek abartmayız. “
“76. dakikada sahneye Oktay Çevik çıktı. 2. yarı Cavit’in yerine oyuna giren İsmail Akbaşlı’nın sağ kanattan ortasına penaltı noktası gerisinden Oktay’ın attığı müthiş vole Jurkoviç’in tüm çabasına karşın Beden Terbiyesi tarafındaki kalenin sağından filelerle buluştu ve Malatyaspor maçı 1-0 kazandı”
“Beşiktaş şampiyonluğu bu maçta kaybetmedi aslında. Daha sonra İstanbul’da Denizlispor’la 1-1 berabere kaldılar ve Galatasaray öylece öne geçmiş oldu. Yoksa puanlar eşitti. Gol averajı da Beşiktaş’tan yanaydı. Maçlar 2 puana galibiyet, beraberlik 1, yenilgi 0 puan üzerinden oynanıyordu”
“Malatya seyircisi bu galibiyete o kadar sevindi ki yarım saatten fazla stadı terk etmedi. Bu sevincin ardında yatan sadece Beşiktaş’ı devirmek değil aynı zamanda önceki sezonlar Malatyaspor’dan çalındığı düşünülen puanlardı. Seyirci stadı terk ettikten sonra Kanalboyundan Kışla Caddesi boyunca yürümüş, tezahüratla Kent Otelinde dinlenen başkan Turan Çevik’i balkona çıkartmıştı. Çevik, balkondan seyircileri selamlıyordu.”
“Beşiktaş medyası, Malatyaspor’un Süper Lige çıktığı dönemde, Malatya’da oynanacak bir maç öncesi, yine bu iddiaları gündeme getirdi. 1 hafta boyunca bu maçla yatıp kalktılar. Sonra gelip Malatya’daki maçı 2-1 aldılar. Maç sonrası görüntüler çok net ortaya koydu ki Malatyaspor’un bu maçta 2 penaltısı verilmemiş, Beşiktaş’tan atılması gereken 2 oyuncu da atılmamıştı. Kuddusi Müftüoğlu’nun yönettiği maçın ertesinde, Erman Toroğlu-Şansal Büyüka ikilisinin sunduğu Maraton programı dışında bunun üzerinde duran neredeyse olmadı.”
“1987’deki maç için bir ara, teşvik primi aldık, diye eski Malatyasporlu futbolcu Şeyhmuz Suna’yı televizyona çıkarttılar. Yalnız unutulan küçük (!) bir ayrıntı vardı: Şeyhmuz, o tarihte Malatyaspor futbolcusu değildi. Bu maç gün geçtikçe Leman mizah dergisi vasıtasıyla dillere pelesenk edilmiş “Kara Murat Benim” gibi slogan bir söz olup kalacağa benziyor”
GÜVEN NE DİYORMUŞ?
Haber 10 sitesinde, Güven'le yapılan söyleşi "26 Yıllık Şike İtirafı" başlığıyla yayınlandı.
Bu söyleşinin bir bölümü şöyle:
...
"Malatyaspor Eski Başkanı Nurettin Güven, 1987-88 sezonundaki Malatyaspor-Beşiktaş maçı ile ilgili açıklamalarda bulundu.
1980'li yılların sonunda iş dünyası ve futbol dünyasında yaşadığı ve yaşattığı sansasyonlar ile her zaman gündem olan Malatyaspor Eski Başkanı Nurettin Güven başkanlık yaptığı dönemdeki, Beşiktaş maçını aslında Beşiktaş'ın almasını istediğini ama bunun gerçekleşmediğini söyledi.
'SİZ VERİN MAÇI ALIN GİDİN'DEDİM METİN KEÇELİ 'HAYIR' DEDİ
O dönemde yaşanan olayları anlatırken zaman zaman isimleri ve maçın skorunu karıştıran Güven o dönemde neler yaşandı sorusuna, 'Beşiktaş'ın Malatyaspor'la Malatya'da maçı vardı. Malatyaspor'un hiç bir iddiası yoktu. Ne küme düşme, ne küme çıkma, ne de şampiyonluk iddiası . Bende Malatyaspor'luyum ama Beşiktaş'ı seviyorum. Duyduğum kadarıyla Malatya'daki bir kaç futbolcuya Ergun Gürsoy bir kaç tane Doğan araba hediye ediyor. 'İşte siz Beşiktaş'ı yenin size Doğan araba verelim' diyor.(Nurettin Güven isimleri tam olarak hatırlayamadığı için zaman zaman Beşiktaş'a, Galatasaray Metin Keçeli'ye ise Orhan Keçeli demektedir.)
Ben de Malatyaspor'u ve Galatasaray'ı (Beşiktaş) ilk onbirlerini yemeğe davet ettim. Keçeli, ne Keçeli Orhan Keçeli'mi? Orhan (Metin) Keçeli de Beşiktaş'ın başında gelmişti. Lokantanın içerisinde kendisine dedim ki, 'Bak başkan buraya kadar geldiniz sağolun. Bak bizim bir iddiamız yok, futbol oynayıp gideceğiz. Bazı futbolculara Galatasaray'lılar bir şeyler vermiş. Siz verin, bizim bir iddiamız yok maçı alın gidin yani oynasınlar alın gidin' dedim. O da 'Teşekkür ederim sayın başkan dedi. Ben biliyorum dedi sen dedi anadan doğma Beşiktaşlı'sın. Ama biz bu futbol takımı ile maçı alır gideriz' yanıtını verince kendisine teşekkür ettim.
METİN KEÇELİ, "VALLAHİ HATIRLAMIYORUM"
Nurettin Güven'in kastetmeğe çalıştığı dönemin yöneticisi Metin Keçeli ise, "Evet ben Genel Kaptandım. Maç çok net gözümün önünde. Hatta rakibimizin arabalar hediye edeceğini sağır sultan bile duymuştu. Ama ben böyle bir cevap verdiğimi hatırlamıyorum" dedi..
KOVA YAŞAR'A MAÇ BAŞI VE DEVRE ARASI 16 MİLYONLUK İKİ ÇEK YAZDIM
İkinci günü stad zamanı soyunma odasına geldim 16 milyon liralık bir çek yazdım. Kaleci o zaman alınmasın da Kova Yaşar derlerdi ve bizde oynuyordu. Fenerbahçe'den alınmıştı. Şimdi bilmiyorum sağ mı. Ona verdim. Yahu dedi 'Biz oynamadık ki başkan bize 16 milyon veriyorsun' dedi. Bende kendisine 'Teşekkür ederim, sağolun, oynadığınız kadarıyla.' diyerek konuyu kapattım.1.devre 0-0 bitti. 2. devre çıkardım bir 16 milyon daha çek verdim yine aynı Yaşar'a. Dedi ki 'Başkan maç 0-0 niye veriyorsun' dedim ki 'Şu futbolu oynadınız benim için kafi.'Ondan sonra 2-1 (Doğrusu 1-0 olacak) maçı aldık..."
Söyleşinin tamamını Haber 10 sitesine aşağıdaki adresten ulaşarak okuyabilirsiniz:
http://www.haber10.com/haber/434534/#.Unkn43DwnSt